Hayy Kitap Duyuru
Arama

Hayata Yolculuk

Ön kapak Arka kapak

Şimdi tüm kişisel gelişim kitaplarını bir tarafa bırakın, bu kitapla yola çıkın. Farkı anlayacaksınız!

Satın Al

Kitap Özeti

Hakiki yolculuk, gittiğin yerlere harita üzerinde çarpı işareti atmak değil, o çarpı işaretlerini ruhundaki yaralara yara bandı yapmaktır.

O öyle yaptı. Gitti, hamdı, pişti! Hem iyileşti, hem iyileştirdi! İnsana dokunarak insan kaldı!

Hasan Söylemez, banka kartlarını kırdı, cebindeki son parayı çocuklara dağıttı, bisikletle 8 ayda 10 bin kilometre yaparak Türkiye’yi dolaştı. Herkes hayallerinde gider, o bedenini de yanına aldı. Herkes hayallerini gerçekleştirememeyi parasızlığa bağlar; o, kafalarda örülen para duvarını yıkarak önceliğin maddi olmadığını kanıtladı! Bazen yolları kaybetti ama kendini buldu! Ve şimdi film gibi bu yolculuk kitaplaştırıldı…

Hayata Yolculuk sevgi, dayanışma, paylaşım, vefa ve umut üzerine bir ‘iç’ gezi kitabı. İnsanlığın ölmediği yerde, Anadolu’da geçiyor. Her şeyi bırakıp gitmek isteyenlere, gerçek hayatın gökdelenlerden uzakta olduğuna inananlara cesaret veriyor. Yolculara şöyle fısıldıyor: “Yolunuzu kaybetmemenin tek yolu ruha dokunmaktır; kendinizin, insanların ve tabiatın ruhuna…”

Yazar, İstanbul’dan yola çıkıp batı, orta ve doğu Karadeniz’i kat edip Doğu Anadolu’ya ve Güneydoğu Anadolu’ya pedal vurup, oradan Akdeniz’i geçmiş ve Ege Bölgesi’nden geçerek Tekirdağ’dan İstanbul’a dönmüş. Bu yolculuk, bir roman yazmaya kalkışacak olsak ihtiyaç duyacağımız hemen bütün çatışma unsurlarını barındırıyor.

Öncelikle, insanın kendisiyle ve kendi doğasıyla olan mücadelesi var; 10 bin 104 kilometrelik bir yol sadece pedal çevrilerek kat edilmiş, dile kolay… Fakat bu mücadelenin bir başka yönü de parasızlık, dolayısıyla yemek, uyku, dinlenmek, su gibi ihtiyaçlar için tümüyle başkalarına bağımlı olmak durumunda kalmış yazar. Hasan Söylemez, kendisini böyle asimetrik bir ilişki içine sokmuş; “Param yok, bana yiyecek verirseniz ben de sizin işlerinize yardım ederim,” demiş ve her zaman iyi cevaplar almamış. Dolayısıyla, yolculuk boyunca kendisini karşılaştığı insanların ve doğanın lütfuna bırakmış.

Kitapta, şehir insanının artık pek de bir ilgisinin kalmadığı doğayla mücadele üç önemli ayaktan ikincisini oluşturuyor. Kızgın güneşte, boranda, ayazda, dağların eteklerinde ve yükseklerinde, gecenin karanlığında yapılan bir yolculuk bu nihayetinde…

Hasan Söylemez’in insanlarla mücadelesi ise genel olarak yapıcı geçmiş. Bunu, Anadolu topraklarının abdal, derviş geleneğinin kalıntıları ile açıklamak daha aydınlatıcı olur. Öyle ya, içinin ağrısı olmayan, sırtının rahatını bırakıp yollara düşer mi? Üstelik beş parasız, sevdiklerinden, alıştıklarından uzakta… O kadar korunmasız, o kadar muhtaç… Neyse ki halden anlayan, bir dilim karpuzla da olsa gösterecek şefkati olan, halini hatırını soran iyi insanlarla karşılaşmış Hasan Söylemez.

Kitabı Paylaş

KİTABI PAYLAŞARAK ÇEVRENİZE HABER VERİN.

Hasan Söylemez

Hasan Söylemez

Yazar hakkında merak ettikleriniz…

Hasan Söylemez Kitapları

Bu kitabı 3080 kişi görüntüledi.